COVID-19 ve Gıda Güvenliği
12 Mart 2020
COVID-19 etkisi tüm dünyada hissediliyor. Ülkemizde de vaka sayısı gün geçtikçe artarken endişe de paralelinde artmaya devam ediyor. Koronavirüs salgınının (COVID-19) etkisi ile birlikte tedarikçi doğrulama yöntemleri, gıda tedarikçilerinin izlenebilirliği için düzenlemelere duyulan ihtiyaç tekrar gün yüzüne çıktı.
Mevcut durumda birçok firmanın tedarikçi denetimlerini askıya aldığını görüyoruz. Ancak üretim tam kapasite çalışmaya devam etmekte, hatta sosyal kısıtlamalar ve olası karantina nedeniyle de üretimlerde artış görmeye başladık.
Peki bu durumda Gıda Güvenliği nasıl sağlanacak ?
Öncelikle COVID-19’un iletimi ile ilişkili gıda veya gıda ambalajı olduğuna dair bir kanıt bulunmamaktadır. Norovirüs ve hepatit A gibi, kontamine olmuş gıdaların tüketimi ile, sık sık hastalık yapan gıda kaynaklı gastrointestinal (GI) virüslerin aksine, COVID-19’a neden olan SARS-CoV-2, solunum yolu hastalıklarına neden olan bir virüstür. Halihazırda bu virüse gıda yoluyla maruz kalınarak bulaşması ile ilgili bir bilgi mevcut değildir. Hepimizin şuan sahip olduğu bilgi; virüsün esas olarak kişiden kişiye yayıldığıdır.
Yeni Coronavirüs’ün (COVID-19) insan örneklerinde hayatta kalması hala araştırılmaktadır, ancak dışkı örneklerinde ve aerosollerde hayatta kaldığı görülmektedir. SARS-CoV üzerine yapılan araştırmalar, bu virüsün nispeten dayanıklı olduğunu ve serum, balgam ve dışkıda en az 96 saat hayatta kaldığını göstermektedir. İdrarda, düşük bir enfektivite seviyesi ile en az 72 saat hayatta kalabilir. Bu nedenle, gıda ve hammaddeden kaynaklanan, virüsler de dahil, riskleri insan patojenleriyle sınırlandırmak için kişisel hijyen uygulamaları büyük önem arz etmektedir. Bu uygulamalar modern gıda güvenliği sistemlerinde kapsamlı bir şekilde ele alınmakta ve el yıkama, uygun tuvalet tesisleri, kişisel koruyucu ekipman vb. içermektedir. Bir gıda işleme ortamında minimum hava değişimi altı saatte bir olmalıdır.
El yıkamanın ardından alkol bazlı saniterler kullanılması önerilmektedir. En yaygın alkol bileşeni olan etanol virüslere karşı en etkili’ görünmektedir, % 95 etanol Hepatit A gibi dayanıklı virüsler için % 80’den daha etkilidir.
Modern gıda güvenliği sistemlerinde bir çok önlem zaten düşünülmüş ve uygulanmıştır. Ancak, bir gıda işletmesinin hazırlıklı olmasını sağlamak için, ortaya çıkan bu sorun ışığında gıda güvenliği sistemlerinin kapsamlı bir şekilde gözden geçirilmesi gerekmektedir.
Bu aşamada öne çıkan soruları ele aldık;
Tedarikçilerimi bu süreç de nasıl kontrol edeceğim? Virüs den bağımsız artan üretimle oluşabilecek gıda güvenliği risklerini nasıl yöneteceğim?
Rutin gıda güvenliği tedarikçi denetimlerinin bir süre askıya alınması mümkündür. Burada önemli olan gıda güvenliğinden ziyade iş sürekliliğidir. Özellikle sizin adınıza üretim yapan, fason üreticilerin COVID-19’a yönelik temizlik, sosyal mesafe gibi tedbirleri almış olması, üretimin devamlılığının sağlanması için önemlidir ve üretici tarafında önlemlerin yeterliliği sorgulanmalıdır.
Üretim tesisimde çalışanlarımda COVID-19 virüsü tespit edilirse ne yapmalıyım?
Hemen bölgenin boşaltılması, karantinaya alınması, ve o alanın detaylı bir şekilde temizlik ve dezenfeksiyonu yapılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken, kullanılan tüm temizlik ekipmanlarının (fırça, bez vb) çift kat çöp poşetleri içinde saklanması, tıbbi atık olarak imha edilmesinin sağlanmasıdır, direk çöpe atılmamalıdır. Ayrıca temizlik işlemini yapacak personelin tam korunması (maske, eldiven vb) önemlidir. İlave olarak o bölgede çalışan diğer kişilerin de hemen karantinaya alınması takibi yapılmadır. Sağlık bakanlığından ilave gelebilecek tedbirler de ele alınmalıdır.
Üretim tesisimde çalışan personelde COVID-19 tespit edildi, ürünleri geri çekmeli miyim ?
Şu anda gıda veya gıda ambalajı ile ilişkili COVID-19 iletimini destekleyen hiçbir kanıt olmadığından, gıda ürünlerinin COVID-19 nedeniyle geri çağrılması veya piyasadan çekilmesi gerekeceğini düşünmüyoruz.