Gıda Sahteciliğinin Toplumsal ve Sosyal Yönleri
30 Mayıs 2020
Gıda tedarik zinciri boyunca hammadde, katkı maddeleri veya yardımcı üretim malzemelerinde, toplum sağlığı üzerinde olumsuz etkisi olmayan, ürünün ticari değerini attırmak veya üretim maliyetini azaltmak suretiyle ekonomik çıkar sağlama motivasyonu ile güdülenmiş, taahhüt edilen nitelikle aykırılık oluşturan şekilde -hatalı etiketleme dahil- kasıtlı olarak gıda ürünü içeriğinde yapılan ekleme veya çıkarma hamlelerdir.
Gıda sahteciliği en sık zeytinyağı, süt ürünleri, baharat, meyve suyu, et, kahve ve çay sektöründe görülmektedir. Tağşiş, toplum sağlığı üzerinde olumsuz etki yaratmayan müdahaleler olarak genel bir tanıma sahip olsa da, tespit yöntemlerinin spesifik olması nedeniyle bazı sahtecilik girişimlerinin sağlık tehdidi yaratabileceği unutulmamalıdır. Örneğin, zeytinyağının içerisine fıstık yağı eklenerek ekonomik kazanç sağlanmaya çalışılırken, fıstık ürünlerine alerjisi olan kişilerin ürünü kullanmasıyla, halk sağlığı sorunu yaratması kaçınılmazdır.
Gıda Sahteciliğinin Toplumsal ve Sosyal Yönleri
Ahlaki değerlerdeki tahribat
Tüketicinin kandırılması
Yasal otoritenin vergi kaybı
Dini/Kültürel hassasiyetlerin göz ardı edilmesi
Gıda sahteciliği konusunda tek sorumlunun “insan” olduğu düşünüldüğünde, yapılan faaliyetin toplumsal karşılığının anlaşılmasındaki farkındalığın arttırılması, benzer eylemlerin gerçekleştirilmesinin önüne geçecektir.
Gıda Sahteciliğini önlemek ve risk değerlendirme planı yapabilmek için;
- Hammadde ve tedarik zincirlerindeki potansiyel risk ve güvenlik açığını – vulnerability- anlamak,
- Tedarikçilerin bir risk değerlendirme modeli kullanmalarına yardımcı olma
- Gıda dolandırıcılığı riskini en aza indirmek için metodolojiyi kurmak, etkili, orantılı kontrol önlemleri alabilmek gereklidir.